• 19 September 2022
  • 720
  • 0
Counseling
ENSTRÜMAN EĞİTİMİNİN ÇOCUKLARIN GELİŞİMİNE ETKİSİ

BİR BAŞKA DİL, MÜZİK DİLİ

  Son bilimsel ve uygulamaya yaslanan çalışmalar, enstrüman eğitimi almanın her yaşta mümkün olduğuna işaret ediyor. Ancak, erken yaştaki (özellikle 7 yaşına kadar olan) tüm öğrenme girdilerinin sonraki yıllar için kritik bir temel oluşturduğu gerçeği, küçük yaşta başlatılan enstrüman eğitiminin önemini tartışılmaz hale getiriyor.

YENİ VE EVRENSEL BİR DİL ÖĞRENME (Çocuğumuza hangi yabancı dili öğretsek?)

  Dünyanın her yerinde aynı simgesel içeriği paylaşan müzik dilini- müzik notasyonunu ve jargonunu- öğrenme, çocukların erken yaşlarda yeni ve evrensel bir dile ilişkin hakimiyet kazanmalarına aracılık ediyor. Bu dil sistematiğinin, adım adım öğrenilmesi ve uygulanması çocuğun bilişsel süreçlerini aktive eden eğlenceli ve eşsiz bir deneyimdir.

UZUV-BEYİN KOORDİNASYONU (Yapay zekadan uzak – çocuğumun beynini ve bedenini senkronize eden çalışmalar için ne yapılabilirim?)

  Simgesel bir dili (müzik dilini) okuma-anlama-enformasyonu uzuvlara aktarma işi milisaniye düzeyinde gerçekleşen karmaşık bir süreçtir. Zira zihin, örneğin hangi parmağın ne zaman ne yapması ve bunu nasıl yapması gerektiğine dair çok hızlı karar vermeli ve uygulamaya geçirmelidir.

  Enstrüman çalma sürecinde kişinin, el-beyin arasındaki (bazı çalgılarda ayaklar da dahil olur) koordinasyonunu geliştirmesi ve çalgıdaki ustalık düzeyi arttıkça bu senkronizasyonu rafineleştirmesi hayranlık uyandırdığı kadar, zihinsel süreçlerden hızlı ve doğru karar vermenin, işlemleme ve uygulamanın, yani uzuv-beyin koordinasyonunun önemli işaretlerdir.

ZAMAN KULLANIMI – ANDA KALMA – ODAKLANMA (Dikkati dağınık, toparlanması zaman alıyor, sanki hayal aleminde yaşıyor; ne yapmalıyım?)

  Müzik zaman içinde yer kaplar. Yorumcunun işittirilecek sesi/sesleri bir saniye erken veya geç çalması, müziğin yapısını ve niteliğini değiştirir, hatta bozar. Dolayısıyla enstrüman çalan kişi, zamanı kullanma ve odaklanma konusunda üst düzey beceriler geliştirmek durumundadır. İcra sırasında zihin, duygu, düşünce ve neredeyse tüm duyular yapılan işin merkezi etrafında işe koşulur.

DİNLEME – EMPATİ

  Enstrüman çalan kişi yorumunu ustalaştırmak için hem çaldığı eserin farklı yorumlarını hem de kendi çalış üslubunu dinlemeyi ve eleştirmeyi öğrenir. Ürettiği her sesin doğruluğunu ve esere olan uygunluğunu dinlemeyi alışkanlık edinir. Sesli mesajların müzikal nüanslara özgü duygusal içeriğini kusursuz tanımlama ve yorumlamada, erken yaşlarda ustalık kazandıran dinleme becerisi kuvvetli bir empati geliştirilmesini de mümkün kılar.

DİSİPLİN-ÖZGÜVEN (Kendi başına bir iş yapamıyor, pısırık ve çekingen; nasıl çözerim?)

  Enstrüman çalmada ustalaşmak, ders dışında sürekli /rutin ve bireysel çalışma gerektirir. Öğrenen, başa çıkması gereken öğrenme materyali ile baş başa kaldığında, her gün - yaşına ve çalma düzeyine uygun sürelerde - emeğini ve çabasına ortaya koyar. Bir eseri kusursuz çalmayı öğrenme sürecinde zorlandığında, kendisinden başka kimse yardımcı olamayacağından (matematik problemini çözen bir baba veya kompozisyonu yazan bir anne işe yaramıyor burada) cesaretle işe saldırarak özgüven geliştirir.

ESTETİK KAYGI – YAŞAMDAN KEYİF ALMA – ENTELEKTÜALLİK (Tomurcuk derdinde olmayan ağaç odundur-N.F. KISAKÜREK)

  Leziz bir müzik ziyafetine dinleyici olarak katılma deneyimi eşsizdir. Pasif bir dinleyici olmak yerine müziğin yorumcusu olduğunuzu hayal edin şimdi de! Çalan kişinin beyninde ve bedenin her hücresinde icra ettiği eserin tınısı ve hazzı titreşir. Bunun için gereksinimi duyulan estetik bilincin gelişimi ise, çalınan eserin ait olduğu tarihsel döneme, onun sanatsal, felsefi ve edebi arka planına ilişkin bilgilere hâkim olmayı gerektirir. Dolayısıyla iyi bir yorumcu olma serüvenine eşlik eden entelektüel gelişim, yapılan işin rengini ve biçimini niteliksel olarak değiştirir.

AYRICALIKLI OLMA – KENDİNİ İFADE ETME YOLLARI (Çocuğum yaşıtlarından farklı, ne yapmalıyım?)

  Hepimiz farklı duygu durumlarımıza eşlik edecek müzikleri hayatımıza fon yapmaya bayılırız – kah huzur verici, kah coşkulu, bazen sert veya acıklı… Çünkü, sözcükler kifayetsizdir. Bazen ise konuşmaktan kaçınır veya anlaşılmayı beklemekten bile uzaklaşabiliriz. İletişim kurmak için müzik bize daha kolay bir yol gibi gelir. Duygu ve düşünce evrenini çaldığı enstrüman ile kaygısız ve doğrudan ifade edebilmenin mucizesi ve becerisi kişiye ayrıcalık, özgünlük, hayranlık kazandırır.

EBEVEYNLERE ÖNERİLER:

  • Çocuğunuzu bir enstrüman çalmaya veya ses eğitimine yönlendirin. Baskıcı bir tutumla kendi yapamadıklarınızı dikte etmeyin. Çocuğunuzun görüşüne, eğitmenlerin yol göstericiliğine güvenin ve saygı duyun.
  • Takdir edin, teşvik edin. Belki de çalgı çalarak, sizin veya çevresindeki pek çok yetişkinin beceremediği bir eylemi başarıyordur. Bu ayrıcalığını vurgulayın ve özel hissetmesini sağlayın. Zaman zaman zorlandığında vaz geçmek isteyecektir; yanında olun, yavaşlamasına izin verin. Eğitmeni ile iş birliği içinde olup düştüğü yerden kalkıp devam etmesine yardımcı olun.
  • Sabırlı olmayı öğretin. Pek çok velinin yaptığı en büyük hatalardan biri çocuğunun hemen bilindik bir eseri icra etmesini istemektir. Enstrüman çalma yolculuğu uzun ve meşakkatlidir. Ona sabırlı olmayı öğretin. Sonu olmayan bu yolculukta en büyük ustalar dahi her gün egzersiz yapmayı ve eski-yeni repertuvar çalışmayı sürdürürler.

Semra KONDAL


It might interest you!